This time there is a different challenge. And the prize is not SBD or Steem. But everyone who joins will get the award ...
Bu defa yarışma farklı, ödül ise SBD veya Steem değil. Ama merak etmeyin herkes kazanıcak.
Does city life make us lonely? You have a routine for every day. Wake up, check Steemit (of course), go to work, go to school, do sports, watch movies, read newspaper, sleep. Is not that boring to you? Life is moving. Time is moving. I think we should enjoy your life. Sometimes we have to stop and take a deep breath. We have to look at the sky. We should listen to the birds and love the dogs (the cat is crawling). We have to taste in life. And we can do this only by taking the time to ourselves. Without haste, with a smile. Forget the job for a moment, forget all your problems. And smile at the first person you see. With all your sincerity. We need that. More smiles, more hugging each other. That is our new challenge. And trust me, we will all get the prize.
Şehir hayatı bizi yalnızlaştırmıyor mu? Her günümüz bir rutin. Uyan, Steemit'i kontrol et(tabii ki), işe git, okula git, spor yap, film seyret, gazete oku ve uyu. Bu sana da sıkıcı gelmiyor mu? Hayat ilerliyor. Zaman geçiyor. Bence hayatın tadını çıkarmalıyız. Bazen durmalı ve derin bir nefes almalıyız. Gökyüzüne bakmalıyız mesela. Kuşları dinleyip, köpekleri sevmeliyiz (kediler tırmalıyor). Hayatın tadını çıkarmalıyız. Bunu yalnızca kendimize zaman ayırarak yapabiliriz. Acele etmeden, bir gülümseme ile. İşi unutun, okulu unutun, tüm sorunlarınızı unutun. Ve gördüğün ilk insana gülümseyin. Bütün samimiyetinizle. Buna ihtiyacımız var. Daha fazla gülümsemeye, birbirlerimize sarılmaya. Bu bizim yeni Challenge'mız. İnanın hepimiz ödülü alacağız.
The photographer misses the opportunity to live that moment as he takes a picture for a moment. I think like this. A sacrifice to make the moment immortal. Is it worth it?
Bir fotoğrafçı anın fotoğrafını çektiği zaman anı yaşama fırsatını kaçırır. Sanırım anı ölümsüz kılmak için verilmesi gereken bir bedel bu. Peki değer mi buna?
I do not want a life like this. I'm running between cars and there's a phone call. I do not want a life like this. This is not comfort. Noise, exhaust, exhaustion, unhappiness ... But not comfort. Maybe you want a life like this. But I want peace. I want to visit the world, I want to learn. I want to live a life, not to put it in a box and keep it. Life is beautiful if it is experienced freely.
Böyle bir hayat istemiyorum mesela. Arabalar arasında koşturuyorum ve elimde bir telefon var. Böyle bir hayat istemiyorum, gerçekten. Bunun adı konfor değil. Gürültü, egzoz, tükenme, mutsuzluk... Ama konfor değil. Belki aramızda böyle bir hayat isteyen vardır, bilmiyorum. Ama ben daha huzurlu bir yaşam istiyorum. Doğayı keşfedip, dünyayı gezmek istiyorum, öğrenmek istiyorum. Bize sunulan hayatı yaşamak istiyorum, turşusunu kurmak değil. Hayat, eğer özgürce tecrübe edilebiliyorsa güzeldir.