Öncelikle herkese iyi bayramlar. Gördüğünüz gibi bayram seyran demeden sizlerle yazı paylaşıyorum. Bu yazımı yazma sebebim daha önce de belirttiğim gibi bir program hazırladım. Bu programda belirli konuları belirli günlere ayırdım ve o günlerde düzenli olarak paylaşmaya karar verdim. Belirlediğim konulardan biri de bulunduğum şehirlerdeki ilginç kahvecileri sizlere tanıtmak olacak. Kafeterya veya kafe şeklinde betimlemek yerine kahveci diye betimlememin sebebi bu mekanların sattıkları üçüncü nesil kahve ile ön plana çıkmalarıdır. Peki üçüncü nesil kahve nedir?
Birinci ve ikinci nesil kahveyi şöyle özetleyebiliriz. Birinci nesil kahveler kafeteryalardır. Yani tamamen ticari amaçlı satılan, hiçbir özelliği olmayan Nescafe’lerdir. Bunlar kahve aşamasının ilk ayağıdır ve neredeyse her mekanda kolaylıkla bulunabilmektedir. Çıkış tarihi Birinci Dünya Harbi ve sonrası olarak kabul edilmektedir. Birinci nesil kahveler tamamen ticari amaçla üretilmiş olup, diğer içeceklerden hiçbir farkı olmaksızın içeriği önemsenmeden satışa sunulmuştur.
İkinci dalga kahveler ise 60 yıllardan sonra özellikle 1971’de Starbucks’ın kurulmasıyla ortaya çıkmıştır. Böylece kafeteryaların ardından kafeler açılmaya başlar. Bu akım kahveye yeni bir boyut getirir. Basit tozlardan ziyade artık kahvelerin yöresi ve pişirme yöntemleri ön plana çıkıyor. Böylece döner kesiminde bile nasıl ustalar varsa kahve pişiriminde de uzmanlar çıkıyor ve bununla birlikte Barista kavramı ortaya çıkıyor. Baristalık kısa zaman önce benim de yaptığım meslektir. Her ne kadar kısa sürse de oldukça keyif almıştım. Barista olduğunuz zaman kahvenin tek bir pişirme yöntemiyle veya süt-kahve oranında basit oynamalarla nasıl değiştiğini görebiliyorsunuz.
Kahve yavaş yavaş bir kültür haline gelirken son büyük sıçramasını yapmaktadır. 90lı yıllardan sonra dünyaca ünlü baristalar üçüncü dalga kahveleri ortaya çıkarıyor. Kahve çekirdeği ön plana çıkıyor ve laboratuvar ortamlarındaki denemelerle sayısız sınırda kahve çeşitleri üretiliyor. Bununla birlikte kahveciler ortaya çıkıyor. Kahveciler mekanlarında hem kendine özgü kahve çeşitlerini satarken, yurt dışında formülize edilip bulunmuş değişik kahveleri satmaktadırlar. Aynı zamanda bu mekanlar kendi kahve çekirdeklerini de satarak kahve kültürünü sonuna kadar yaşatıp yaşatmaktadırlar.
Yazı serilerimden biri olan Kahve Kültürü’nde sizlere bulunduğum şehirlerdeki kesinlikle gidilmesi gereken kahvecileri tanıtacağım. Bu yazımda tanıtımını yapacağım üçüncü nesil kahvecilerin ortaya çıkışını göstermek istedim. Yakın zamanda elimde kalem ve not defteri ile şuanda bulunduğum şehir İstanbul’un kahve kültürünü yaşatan mekanlarına gideceğim. İlerde şehir dışına çıktığımda da ilk işim üçüncü nesil bir kahveci bulup tanıtmak olacaktır. Siz de benim gibi kahve içerken üzerine konuşmayı seviyorsanız bu seriyi kaçırmayın derim. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere. Esenle kalın efenim…